Çarşamba, Ağustos 05, 2009

MİSAFİR ODASI

Salondaki kırk kalpler sokağı hep ömür boyu yapılan yanlışlar gibi bizi buluşturdu yedinci kattaki üçüncü dairede.her zili basıp kapıyı açan tanıdık sima karşıladı yüzümüzü.girer girmez seyrettiğimiz aynanın önünde.adımımızı attık girdik içeri tereddütsüz..kimi yüzler vardı(olurdu)salonda solmuş.kimi bize dikerdi gözlerini,kimi tıpatıp bize benzerdi kırık kalplerimizin atışı kadar..biri bir şeyler ikram eder,bir diğeri efkar dağıtsın diye sigara tutardı kırık kalpler sokağının salonunda.biz hep aynı buruk,acı içkiyi içerdik.acımız bir öncekinden daha eksik kalmasın diye..bergamut kadar severdik işte.çaylar da gelirdi birazdan.biz hiç acele etmezdik kalplerimiz tamir olunsun diye..bir çay içerdik,bir tane daha..sonra bir çay daha..salon dolup taşardı biz içip içip,tükendikçe..sessizliğin kalabalığından boğulurduk ya bazen bu kadar çok olan başka bir şey var mı diye sokağın çıkmaz,çıkılamaz duvarlarına ağlardık!..bedenlerimiz derdimize dar gelir de sağımızı solumuzu kanatmadan dönemezdik geriye..(bedenlerimiz genişler mi bir yol bulup?)sığındığımız salondu...o salonun misafiri olduk.misafirlerin odalarının kutsallığına ait ne varsa biz de onlar gibi olurduk hatta demirbaşlar listesi kadar dokunulmazdık..aralarında bazen kıranların da orada olduğunu görürdük..hangi acıdan hükümle geldilerse...

3 yorum:

  1. ben bu şiiri bilen çok az kişiden biriyim...:)))

    YanıtlaSil
  2. çok az kişi mi?!hatırladıgım kadarıyla şimdiye kadar sadece sen biliyodun kanka!ilk ve tek bilen sendin :))

    YanıtlaSil
  3. başka şiirlerini de görmeyi umuyorum:))

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails