Çarşamba, Haziran 30, 2010

DOMBIRA:Türk dünyasından bir ezgi

Bir türkolog adayı olarak görev bilip,Nogay Türklerine ait bu güzel şarkıyı sizlerle paylaşmak istedim.Ben çok beğeniyorum umarım siz de seversiniz :)

meraklıları için sözleri de şöyle :


Kara kıs avulumga kelgende
Kültüldegen kar yerge tüsgende
Dombıramdı alarman
Yürek sazım çalarman
Kaygırgandı eş aytbam

Dombıra sazım estgen ataylar
Manesine es bergen anaylar
Estgenine oy berip
Yüreklerge ses berip
Köz yastı kızganmaslar

Nogaydın kaygı sansız kününde
Batirler yuklamagan kününde
Yüreklerin kötergen
Sogıslarda küş bergen
Köptü körgen Dombıra…




MİM

Sevgili Zeynep(dijital günlük) tarafından mimlenmişim,kendisine teşşekkür ederim :) sözü fazla uzatmadan hemen mimlemeye ve soruları cevaplamaya başlayayım:
neslihanın çikolata fabrikası
apaganthus
dijital günlük


1. Hangi işleri yarım bırakırsın yada bıraktığın neler var?
 ohooo neleri yarım bırakmadım ki!sıkılırsam bırakırım,üzülürsem bırakırım,canım isterse ya da istemezse bırakırım..


2. Yakın zamanda kaybettiğin biri var mı?

kaybettiğim bir kaç insan var hayatımda mihenk taşı gibi duran ama yakın zamanda kaybettiğim kimse yok çok şükür ki ve artık sevdiklerimi kaybetmekten çok korkuyorum.

3. En ağır bulduğun, sana dokunan bir yemek var mı?

bilmem bi sürü var aslına şimdi aklıma pek gelmez..ama koyun etini sevmem kokusuna katlanamıyorum!


4. Cinsellik ve aşk anlamında unutamadığın biri var mı?


aşk..unutamadığım?yok,unutulması gereken herkesi unuttum,unuturum :)

5. Çocukken sevdiğin çizgi filmler?

 amaan bizim çocukluğumuzda öyle şimdiki gibi çok fazla alternatif yoktu sevilecek,bikaç bişey vardı işte,heidi,sihirli bi kız adı neydi unuttum şeker kız mı ne..ama galiba bende Red Kit'i çok severdim haa bi de favorim tazmanya canavarıydı!kendisinin  hala hayranıyım süper bi karakter :) 

6. Blogger'a ne zaman kayıt oldun? Kim vesile oldu? Nereden duydun? 

valla ne zaman kayıt oldum bilmiyorum ama yaklaşık bir sene oldu.ve buna bulaşmamın tüm suçlusu sevgili arkadaşım nes'dir :) (  neslihanın çikolata fabrikası )

7. Çok paran oldu neler yaparsın?  

çok şey yapardım yazmaya kalksam burası yetmez..ahh ahh...


 

Salı, Haziran 29, 2010

N i y e t

Olmasın benim küçük huzursuzluklarım
kimilerininki gibi olmasın yalnızlığım
Benzemesin de tabii ki ona buna
başka bir mevsim varsa buyursun gelsin
Sonbahardan hüzünlendim yeter.
Ellerini açsın göğe tüm bencilleri dünyanın
avuçlarına yağsın kendi sonlarının
bahar damlaları.
Son ses,son hız
Son bir ışık gelsin
alıp götürsün artık bencilce kalan ne varsa..
Varsa bir yol buyursun gelsin
zamanda ve mekanda kapım
daima açıktır pişmanlıklara.
kırmadan girin içeri,paspasa silin günahlarınızı
öyle ki döşemeler kırılgandır bugün.
Çimlere de basmasınlar,sakın!
Kestirmeden gidilmez burada hiç bir yere
Kestirmek güçse hiç bilmesinler.
Sakin bir yuva olsun bu toprak geceye
Sular insin üzerine ıslak
kurudan iyidir.
Gözlerin hep ıslak bundan sonra..
Öyleyse kimsenin olmasın bu basitlik
Herkes karmaşık sansın tüm gerçeği
herkes bir niyet tutsun koyu
telvelerin falında
kime kısmetse o bulsun eğer
başka bir yol varsa..

Bir şiirdir gece..bu gece bir şiir.

Şiir geldi bu akşam içimden..bir Turgut Uyar şiiri..özlemişim.buradan buyurun:

          GÖĞE BAKMA DURAĞI
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

Çarşamba, Haziran 23, 2010

KİTAP KULÜBÜ

Merhaba sevgili okurlar,
düşündüm de sanırım blogum yakında bir yılını dolduracak..bir yıl içinde pek de gelişme kaydedemeyen bloğumu ben de pek besledim diyemem ama yine de elimden geleni yaptım,okuyan,takip eden herkese şimdiden teşekkür ederim.. :)

Bu yazıda kankalarımın ben yokken organize ettiği [bu yüzden çok kıskandım :) ] bir etkinlikten bahsetmek istiyorum;sevgili dostlarım bir kitap kulübü kurmuşlar..her ay üyelerden biri grup başkanı olup,bir kitap belirliyor ve herkes bu kitabı okuduktan sonra bir haftasonu toplanıp kitap ve yazarı hakkındaki yorumlarını düşüncelerini bildiriyorlar..ben ilk toplantıya boynu bükük bir seyirci olarak katılmıştım.tabi bu bana çok koydu :) bu ay ki kitabı {Yusuf Atılgan-Aylak Adam }bende okudum ve dünkü toplantıya aktif ama maalesef misafir olarak [çünkü burda kalıcı değilim :( ] katıldım.Bu toplantıdan o kadar zevk aldım ki bir sonraki toplantıyı iple çekiyorum..kitap okuyan insanlar için inanılmaz zevkli bir şey bu etkinlik.neden daha önce düşünmedik neden yıllar önce yapmadık diye hayıflanmadım desem yalan olur..bir kitap hakkında on küsür kişinin bir araya gelip tartışması,yorumlar yapması belki senin baktıgın çerçeveden değil de başka bir çerçeveden bakmasına hayran kalmak ya da şaşırmak,eleştirmek,düşünmek,bir cümle üzerinden tartışmak..kitap okumak kadar tatlı ve zevkli bir şeydi.Bu organizasyonu gerçeleştiren ilk adımı atan canım arkadaşım Nesli'ye teşekkür eder kendisini tebrik ederim o kadar insanı bir araya getirmeyi başardığı için :)

Bir daha ki okuma gününde buluşmak dileğiyle..

Cumartesi, Haziran 12, 2010

Y O L

                                 -  Figen'e-

Yeni bir şey olsun istedi kadın.
olsun ki taptaze  yeni bahar gibi..
Bu kadar basitti.
İstedi gün gibi aydınlık olsun,
darmaduman olmasın.
Sade bir cümle 
Sade ve sadece yüklem
ve onun gizli öznesi.
Anlamlandırmak istedi kadın.
İstedi ki bir cevap bulsun
sorulmadan o soru daha..
Bilmek istedi bazen de bilmemek
her şey olduğu gibi görünmeliydi
 berrak bir ses gibi çınlamalıydı gerçek 
kulak zarlarında.

Yoruldu.
Göz yummak istedi  kadın.. 
Çekip giden çağın yanında  kâr
kalan ne varsa.
Ne varsa aklında düne ait güne kalan.
Yola  çıktı kadın nihayet bir başına..
uzundu yol,bitmek bilmezdi.
Bilseydi,ne gün gündü artık ne de dün dün.

Bir kadın kendi yolundaydı..

Perşembe, Haziran 03, 2010

YAŞASIN TATİL!

Geliyorum iştee,yuvama dönüyorum seyirci :) artık sıcak yaz günlerinin tadı var damağımda,deniz kokusu var,yosun kokusu,yağmurdan sonraki toprak kokusu var burnumda tüten..yemyeşil memleketim var gözümde tüten..ahh daha neler var özlediğim..öyle ya bir başkadır işte benim memleketim!

Saz şairleri gibi hissettim birden kendimi :)

Yarın esaretin son günüdür..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails