Cuma, Ağustos 27, 2010

TARİHSİZ

Tırnağın olamaz
Kanatan bu yarayı hala
bile olamaz
yaradan damlayan
kan kadar.

Kan..damar..ilik..
Düğme düğme göğsümde
gökkafes bir sürelik
Baş belası tuzlu tenlerin.
yürek bin defada kaç
an geçirir düşün bir kere
Kıyma bırak mürekkeplerine
kalemlerin.
Zira gitmek gerek kurumadan
henüz.
Gitmek gerek yara tazeyken
henüz.

Kan..akar..lirik..
damarda kısa yoldan
bir geçit yeni
hayata bağlandık son
bir kerelik..

Çarşamba, Ağustos 25, 2010

Ödüllü Yarışma

Kitapkolik.Net ,kitap ödüllü bir yarışma düzenlemiş kitaplarla ilgilenen blogculara duyrulur...bilgi için lütfen tıklayın: http://www.kitapkolik.net/kitapkolik-net-kitap-odullu-yarisma

Pazartesi, Ağustos 23, 2010

MURPHY KANUNLARI-2


  1. En acemi balıkçı daima en büyük balığı yakalar.
  2. Kendileriyle poker oynadığın insanlar karşısında asla kartlarla sihirbazlık numaraları yapma.
  3. İhtiyaç duyduğun mal asla satışta değildir.
  4. Telefon sen daima dış kapının önünde anahtarlarla boğuşurken çalar.
  5. Aşk mektupları, iş anlaşmaları ve para alacağınız 3 hafta sonra gelirken, gereksiz mektuplar postaya verildiği gün gelir
  6. Eğer işlerin ters gittiğinde çok şey kaybedeceksen, onlara çok dikkatli bak.
  7. Şans eseri kaybedecek hiç bir şeyin yoksa rahatla.
  8. Her şeyini şans eseri kazanmışsan, yine rahatla
  9. Gülümse.. yarın daha kötü olacaktır.
  10. Eğer kendini iyi hissediyorsan, üzülme bunu da atlatırsın.
  11. Öneriler önerme.
  12. Eğer bir şeyi, hiç kimsenin yanlış anlayamayacağı kadar açık anlatıyorsan, birileri mutlaka yanlış anlayacaktır.
  13. Herkesin uygun bulacağından emin olduğun bir iş yapıyorsan, birileri mutlaka bundan hoşlanmayacaktır.
  14. İşler tam da ters gitmeyeceği noktaya gidildiği zaman ters gitmeye başlar
  15. Ne zaman işler iyi gidiyor gözükse, mutlaka bir şeyleri gözden kaçırıyorsunuzdur.
  16. Eğer ters gitmesi olası birkaç şey varsa, bunlardan en büyük zararı verecek olan ters gider.
  17. Bir alet düştüğünde, en zor uzanılabilecek köşeye düşer.
  18. Bir devre ünitesinde illaki en az bir tane eski, 2 tane artık bulunmayan, 3 tane de daha yeterince geliştirilmemiş bölüm bulunmalıdır.
  19. Bir arıza, parça son bir kez daha gözden geçirilmedikçe ortaya çıkmaz.
  20. İnşaatçılar bilgisayar programcılarının program yazdıkları gibi inşaat yapsalardı çıkıp gelecek ilk ağaçkakan bütün uygarlığı yerle bir ederdi.
  21. Mantık, insanın kendinden emin bir biçimde yanlış sonuçlara ulaşmasını sağlayan dizgeli bir yoldur.
  22. Uzman, gittikçe daha az konuda gittikçe daha çok şey bilen, en sonunda da hiçbir şey konusunda kesinlikle hiçbir şey bilmeyen biri haline gelen kişidir.
  23. Birine galaksimizde 100 milyar yıldız olduğunu söyleyin, size hemen inanır. Ona bir bankın boyasının daha kurumadığını söyleyin, mutlaka emin olmak için dokunur.
  24. Bütün büyük buluşlar yanlışlıkla yapılır.
  25. Hiçbir şey programın dışına çıkmadan ya da bütçeyi aşmadan bitirilemez.
  26. Hata yapmak insana özgürdür, ama her şeyi tam anlamıyla altüst etmek için bir bilgisayar gerekir.
  27. Bir bilgisayar programı kullanmaya başladığında artık eskimiştir.
  28. Bir bilgisayar iki saniye içinde 20 insanın 20 yılda yaptığı kadar yanlış yapar.
  29. İşin uzmanını seçmek istiyorsan o iş için en uzun süreyi ve en çok parayı isteyeni bulun.
  30. Çalışan karmaşık bir sistem, her zaman, çalışan basit bir sistemden geliştirilir.
  31. Bilgisayarlar güvenilmezdir ama insanlar daha da güvenilmezdir. İnsanın güvenirliğine dayanan sistemlere güvenilmez.
  32. Tam anlamışla denetim altına alınmış basınç, ısı, hacim, nem ve diğer değişkenlerde bile sistem kendi bildiğini okur.
  33. Tek mükemmel bilim geçmişle ilgili olanlardır.
  34. Yalın kuramlar en karmaşık biçimde dile getirilir.
  35. Teknik yeterlik derecesi yönetim düzeyi ile ters orantılıdır.
  36. Ne zaman arabamı yıkasam yağmur yağar, yağmur yağacağı için arabamı yıkamadığımda yağmur yağmaz.
  37. Reçelli ekmek ne zaman yere düşse reçelli kısmı hep yere gelir.
  38. Özür dilemek, izin almaktan daha kolaydır.
  39. Uyuyan bir bebek, anne babası uykuya dalınca uyanır.
  40. Bir şey tamir ederken elin tamamen yağlandığında burnun kaşınır.
  41. İnsanların seni seyretme olasılığı düştüğün komik durum ile doğru orantılıdır.
  42. Yanlış numara çevirdiğinde çevrilen numara kesinlikle meşgul değildir.
  43. Patronuna lastiğin patladığı için geç kaldığını söylediğinde ertesi gün lastiğin gerçekten patlar.
  44. Gırgır geçmeye başladığın anda patron kapıda görünür.
  45. Sıkışık trafikte şerit değiştirdiğinde, terk ettiğin şerit daha hızlı akmaya başlar.
  46. Duşa girip ıslandığında telefon çalar.
  47. Birileri ile karşılaşma ihtimalin, görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir.
  48. Bir makinenin çalışmadığını ispat etmen gerektiğinde kesin çalışır.
  49. Kaşıntının şiddeti ulaşma zorluğun ile doğru orantılıdır.
  50. Sinemada sıranın ortasında oturanlar salona en son girerler.
  51. Ayağınıza tam oturan bir ayakkabı kesinlikle mağazadaki ayakkabıların en çirkinidir.
  52. Herhangi bir şeyi beğendiğinizde derhal üretimden kaldırılır.
  53. Bir şeye ulaşmak istediğinizde ve ulaşamayıp umudunuzu kestiğiniz anda,bir yerden bir şekilde size gelir.
  54. İşler yolunda gittiği zaman mutlaka bir terslik vardır.
  55. Aradığınız şeyi baktığınız en son yerde bulursunuz.
  56. Herhangi bir bilgide sayılar çok doğru gözüküyorsa boşuna kontrol etmeyin, yanlıştırlar.
  57. Bir teklifin gerçek olması güvenilir olmasını gerektirmediği gibi, güvenilir bir teklifin de gerçek olması gerekmez.
  58. Telefon çalmasını beklediğin süreler boyunca çalmayacak, ancak başından ayrılıp başka bir işle meşgul olduğun anda çalıp seni bölecektir.
  59. Siz sınavlara istediğiniz kadar çalışın, sonunda her zaman çalışmadığınız bir yerden çıkacaktır!
  60. Ne zaman sınavlara çalışacak olsanız uykunuz gelir, sınavdan sonra uykunuz açılır.
  61. Dakikalarca beklediğin otobüs sen tam sigara yaktığında gelecektir.
  62. Sigara dumanı, her zaman sigara içmeyen kişiye doğru gelir.
  63. Ne Zaman Bir şey Yapmaya Kalkışırsanız, Mutlaka Öncelikle Yapmanız Gereken Başka Bir şey Vardır
  64. Kestirme Yol, İki Nokta Arasındaki En Uzun Mesafedir.
  65. Teneffüste Zaman Derstekinden Daha Hızlı Akar.

MURPHY KANUNLARI-1

Murphy Kanunları'nın temeli, şu söze dayanır: "Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri, istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık, gerçekleşecektir."

Aslen "Finagle Kanunu" olarak geçen ve daha yaygın olarak bilinen bir söz ise şöyledir: "Ters gidebilecek her şey, ters gidecektir."

Murphy Kanunları'na ters düşen karmaşık sistemlerden olan kültürler için ortaya konan kanun, şöyledir: Belirli bir gelişme, herhangi bir yerde ortaya çıkmadıysa, zaten bu durumda mümkün değilmiş demektir.

Olasılık, "gerçek sonuçların olası sonuçlara oranı" şeklinde tanımlanır. Bir olay, süreç içerisinde gerçekleşmezse, olasılığı 0'dır, yani imkânsızdır. Murphy Kanunları ise olaya tersinden yaklaşır: Bir olay, mümkünse; gerçekleşir. Murphy Kanunları, temelini sibernetik ve sistem kuramındaki fen bilimsel-matematiksel bir kanundan alır. Bu da demektir ki; bir olayda az organizasyon ve daha çok kaos olasılık olarak sıkı organizasyona ya da daha çok düzene göre ezici bir üstünlük kazanır. Daha basit bir cümleyle söylemek gerekirse; kaos, düzenden daha olasıdır.





Murhpy Kanunları



  1. Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.
  2. Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir.
  3. Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır.
  4. Bir şeyin olma olasılığı, istenme olasılığı ile ters orantılıdır.
  5. Er ya da geç olası en kötü koşullar zincirlemesi vuku bulacaktır.
  6. Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.
  7. Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekirdi.
  8. Ne kadar beklersen bekle istendiği zaman gelecektir.
  9. Herkese güven, sonra da kartları kes.
  10. İki yanlış ... sadece bir başlangıçtır.
  11. İlk denemede başarılı olamazsan, denediğini gösteren bütün kanıtları yok et.
  12. Politikada başarılı olmak için sık sık ilkelerinin üstüne çıkman gerekir.
  13. İstisnalar kuralı kanıtlar ... ve bütçeyi mahveder.
  14. Başarı daima yalnızken gelir, başarısızlık herkesin içinde.
  15. İstisnalar daima kaidelerden fazladır.
  16. Bir kişinin fikirlerini çalmaya 'alıntı', birçok kişinin fikirlerini çalmaya 'araştırma' derler.
  17. Sen bir yanlış yapana kadar kimse seni dinlemiyordur.
  18. Tereddüt eden muhtemelen haklıdır.
  19. Siz birini işe aldıktan tam bir gün sonra ideal aday iş için başvurur.
  20. Bir şey çok gizliyse fotokopi makinesinin yanında unutulur.
  21. Bir çocuk yetmez, ama iki çocuk da haddinden fazla çoktur.
  22. Yere düşürdüğünüz pazar çantası, daima içinde yumurta olan çantadır.
  23. Asla paranızın yeteceği şeyi istemezsiniz.
  24. Bir berbere asla tıraş olmam gerekir mi diye, bir satıcıya da fiyatlarınız nasıl diye sormayın.
  25. Araba kullanmayı öğreninceye kadar hakkıyla küfretmeyi asla öğrenemezsiniz.
  26. Bir tarafınız ne kadar çok kaşınıyorsa elinizin ulaşacağı yerden o kadar uzaktadır.
  27. Hayat geriye doğru anlaşılabilir, ancak ileri doğru yaşanır.
  28. Ne tarafa gidersen git, rüzgara karşı ve yokuştur.
  29. Yeterice bilgi toplanırsa istatistiksel metotlarla her şey kanıtlanabilir.
  30. Hukuk hükmettikçe, kimsenin hayatı, özgürlüğü veya malı-mülkü güvenlikte değildir.
  31. Gizli kusur asla gizli kalmaz.
  32. Hostes kahve servisini yapar yapmaz, uçak hava boşluğuna düşer.
  33. Her harekete karşı eşit ve zıt yönlü bir eleştiri bulunur.
  34. Düşünmekten bıkılınca varılan yere sonuç derler.
  35. Sınava girmeden önce notlarına bakarsan en önemli yerlerin en okunaksız yerler olduğunu görürsün.

Pazar, Ağustos 22, 2010

Yapacak çok şey var ve yapacak hiçbir şey yok!

Böyle bir muamma...biliyorum yapacak çok şeyim var;hiçbir şey yapmazsam en basitinden temizlik yapmam gerek ama içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor işte!odamın ortasında öylece durdum,kendisini seyre daldım:alınacak tozlar,değişecek örtüler,düzene girecek kitaplar vs..hepsi durmuş öylece bana bakıyor!bir an bir galeyana geldi bünyem hadi kalk yapalım şu işi dedi ama o galeyanın gelmesiyle gitmesi bir oldu;-püüfff yapamam canım istemiyor bırak dağınık kalsın!hayatım bunca dağınık,geçmişin tozlarıyla bunca kaplıyken odam dağınık ve tozlu olmuş ne fark eder!dedim ve odadan ayrılıp salonun ve sonrada balkonun yolunu tuttum...tembellik istiyor canım,kurabiye yemek kahve içmek istiyor,hayatımı temizlemek,hafızamı hani bi film vardı ya oradaki gibi sildirmek istiyor,yeniden başlamak istiyor korkusuzca.. ama olmuyor işte,bıraktım dağınık kalsın her şey,pes ettim artık,kabullendim,ben kaybettim siz kazandınız işte!..

Perşembe, Ağustos 19, 2010

M a S a L

Her şey böyle başladı  işte..yalanla dolanla,biraz kandırılmak isteği biraz sevmek biraz sevilmek için belki..inanmaya mecbur olmak,inanmak istemek,bir şans daha vermek kendine,hayatına,-belki bu kez..kim bilir..neden olmasın-lardan oluşmuş cümle gruplarını sıralayıp hayatına yeni bir umut sokmaya çalışmaktı işte..bütün dünya sanki güzel bir şey yapıyormuş gibi işbirliği içindeydi bir zamanlar,herkes bir şeyler söyledi,herkes alladı pulladı,itekledi,itti kaktı bir şeyler yaptı kendince ama kimse gerçeklerden bahsetmedi bu pembe toz bulutu etrafı sararken!Kimsenin cesareti yoktu gerçeği itiraf etmeye,oysa ki herkes biliyordu işte!su gibi duruydu gerçek,orada öylece gözlerin kendisini görmesini bekliyordu nihayetinde!ama kimse görmüyor,duymuyor,bilmiyor hatta herkes bilmezden geliyordu..kötü son,acıklı son adım adım geliyordu sinsice..kimindi hata gerçekleri saklayanların mı,göremeyenlerin mi yoksa kendi zavallı gerçeğinin farkında olamayanların mıydı?!Belki herkesindi suç belki de kimsenin...Kader varsa eğer o bir şeyleri belirlemişti,herkes payına düşeni yaşayacaktı ya da itiraz edip ömür boyu acılar içinde kıvranacaktı..kimi kıvranmayı seçti kimi kabullenmeyi..bu masal da böyle bitti tıpkı kendinden önce yaşandığı varsayılan her masal gibi oysa yaşananlar sadece bir hayaldi ya da kuru bir yalan..

Cuma, Ağustos 13, 2010

A N A H T A R

Varla yok arası bir masalın anti-kahramanları
kötü kadın,daha kötü adam:hoşgeldiniz.
Biz de sizi bekliyorduk paslı namlunun ucunda.
-Ne süslü cümleler bunlar!-
Ne kin,ne nefret
Ne kadar büyük bir yalan burası
Kendini her şey sananların
kurnazlığına büyük oynamış kumarbazın
Ta ki utanana kadar
Ta ki sonuna kadar
ta ki ölene kadar savaşı
Her zaman kanlı biten yasların ilk adımı..
Binbir devir sönerek
yanarak dönerek hep aynı yerde
kalanların adıydı aşk
Aşktan kalansa sadece bir fısıltı dendi
yürek yakan sırların en derininde
bir mahzende kilitliydi artık
Hep o sandıklarınızın içinde.
Sanmadıklarınızsa zaten birilerin oyuncak sepetinde..

Pazartesi, Ağustos 09, 2010

Kendimi tam da böyle hissediyorum :)

Havalar çok sıcak malumunuz..hareket etmek istemiyorum artık; en çok sevidiğim şeylerden biri olan denize gitmeye bile üşenir oldum!bu sıcakta plaj yoluna düşmek o kadar zor geliyor ki..evde miskin miskin oturmayı tercih eder bir durumdayım tıpkı bu sevimli kedi gibi :) bende tıpkı bu kedicik gibi olmicak bi yere kendimi bırakıp kol bi yerde kafa bi yerde yatıp tembellik ediyorum bikaç gündür..ama bi yandan da;-kalk denize git,bak ramazan geldi daha gidemezsin diyor içimden bir ses ama ben o sesi "içimden gelen binlerce ses "gibi bastırıyorum!ben ona inat,o bana inat cebelleşip duruyoruz bu sıcak ağustos gününde..evde bir odadan diğerine bile gitmeye üşenir oldum.bu sıcaklar beni mahvetti anlayacağınız.. Allahtan acil bir çözüm bekliyoruz bu sıcaklar için :P

Not:Foto mynetten alıntıdır.

Cumartesi, Ağustos 07, 2010

-EVDE OLMAK-Ohh be bu (Rize güncesi) da bitti!

Evdeyim.Evde olmak,yatıp uzanmak,tv ye bakmak,gelen gidene dert yanmak,eşle dostla makara yapmak,geyik yapmak,başından geçen olmicak işleri anlatmak,sonrasında gene tek başına kalıp;-iyi tamam evdeyim çok şükür ama ooff,peki ya şimdi napıcam?!diyerek kendi kendinin derdine yanmak gibisi var mıdır seyirici sorarım size??
Ben cevaplamak istiyorum;yoktur!..ne varsa evinde var abicim...dertse dert,sıkıntıysa sıkıntı,neşeyse neşe,evindesin yaa gerisi boş..ne çekeceksem evimde çekeyim arkadaş!kimsenin ağız kokusu olmadan,tanımadıgın insanlara güler yüz göstermek zorunda olmadan,sadece ve sadece kendi şikayetlerinden,sıkıntılarından muzdarip olarak alelade yaşam biçimine devam etmek..hepsi sana has,sana ait.ohh azıcık aşım dertsiz başım ya da tam tersi işte...
Evde olmak her şeye rağmen güzel.Beklentilerin gittiğin yerde gerçekleşmemiş olsa bile...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails