Japon edebiyatına dair,okunması gereken çok etkileyici,çarpıcı bir kitap...kumun ne olduğunu ne olmadığını hissetmek,bir insan hayatını neye dönüştürebileceğine inanmak...işte altını çizdiğim cümlelerden yalnızca birkaçı..okuyun;gerisi size kalmış..
* Kum taneciklerinin pürüzsüz olması,normalde düşünüldüğü gibi sadece kuruluğun sonucu değil,herhangi bir canlının yanına yaklaşmasını engellemek için olsa gerek.İnsanların sürekli bir yere bağlı kalma eğiliminde olmalarıyla karşılaştırıldığında,müthiş bir fark söz konusudur.
* Başkalarının,karatahtadaki tebeşir izi gibi, güzelce silinebileceğine inanılan bir dünya...
* Zaten, yaşam sadece önemli olaylardan ibaret olsa,gelişigüzel el sürülemeyecek, narin bir sırça köşk olur..Ancak gündelik yaşam tam da gazete başlıklarındaki gibidir.Bu yüzden herkes, anlamsız olduğunu bile bile, pergelin ucunu kendi evine yerleştirerek ilgi alanını çizer.
* Düzen dedikleri şey gelip doğanın yerine geçerek, dişlerin, tırnakların, cinselliğin kontrol hakkını ele geçirdi.Böylece cinsel ilişki de, çok binişlik metro biletinin her kullanılışta makineden geçirilmesi gibi bir hal aldı.
* Tekrarlar yaşanan ana rengini bırakır ve dokunuşların gerçekçi bir hal almasını sağlar.
* Yalnızlık, hayal peşinde koşup da doyurulamamış susuzluktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder